MEDİNEYİ MÜNEVVERE'DE NELER GÖRDÜM
Ölçülemez O’nun değeri,
Cihanda yoktur benzeri,
Bizzat peygamberin eseri,
Mescid-i nebi’yi esfiyayı gördüm.
Yeryüzünde gezeli,
Görmedim daha güzeli,
Altın süslemeyle bezeli ,
Ravzay’ı mutahhara’yı gördüm.
Minberiyle kabri arası,
İlk namazgahtır burası,
Cennet bahçesidir orası,
Ravzayı mutahhara’yı gördüm.
Kalbi Nebi aşkıyla atan,
Milyonların nabzını tutan,
Altında Hatemü’l enbiya yatan,
Kubbetü’l hadra’yı gördüm.
Girdik babı selamdan,
Geçtik gayrı kelamdan,
Bakınca hemen solundan,
Makber-i rasül-i kibriya’yı gördüm.
Herkes sıraya giriyor,
Candan selam veriyor,
Ezeli muradına eriyor,
Maşuk-u serdar-ı enbiya’yı gördüm.
Başında askerler duruyor,
Nizamı düzeni koruyor,
Hemen yanında duruyor,
Yar-ı Gar Hz. Ebu bekirini’s-sıddık,
Makber-i Halifeyi rasül-i mücteba’yı gördüm.
Yan yana nasıl dizilmişler,
Sanki hayatta imişler,
Sevenler ayrılmaz demişler,
Emira-l mü’minin Hz. Ömeru’l-Faruk,
Makber-i Halifeyi sani, serdar-ı umerayı udelayı gördüm.
Ashab-ı güzin hep oradalar,
Osman, Aişe ve Fatımalar,
Okundu Yasin’lar Fatiha’lar,
Medine kabristanı Cennetü’l bakiyi gördüm.
Medine meğer ne de güzelmiş,
Dünya toplanmış buraya gelmiş,
Kırk vakit kılarak murada ermiş,
Ümmeti Muhammet Mustafa’yı gördüm.
Yakup ÖZTÜRK
DİB Emekli Başkanlık Müftüsü
25/05/2024
