RAMAZAN AYI ORUÇ, KUR’AN VE RAHMET AYI
Sevgili dostlar!
Öncelikle Yüce Mevla’mıza sonsuz şükürler olsun, hamd-ü senalar olsun ki bizleri on bir ayın sultanı, günahkarların sebeb-i gufranı, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan ayına sağ ve salim bir şekilde bir kez daha kavuşturdu.
İkinci olarak; alemlere rahmet Hz. Muhammet (sav) e binlerce salat ve selam olsun ki bizlere mübarek sözleri ile Ramazan ayının fazilet ve bereketini anlattı, uygulamasıyla da nasıl geçireceğimizi öğretti ve bize kurtuluş yollarını gösterdi.
Üçüncü olarak siz değerli takipçilerime selam olsun demek istiyorum. Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi sizin ve tüm hak yol üzere olanların üzerine olsun. Ramazan’ı şerifiniz mübarek olsun. Rabbim kazasız belasız geçirmeyi, feyiz ve bereketinden azami derecede istifade etmeyi nasip eylesin.
Aslında zamanlar mekanlar hep aynıdır ve çok kıymetlidir. Ama bazı zamanlar bazı mekanlar vardır ki içinde meydana gelen olaylar onu diğerlerinden ayırır ve üstün kılar. “Şerafül mekân bilmekin” demişler. Yani bir mekânın, yerin, mevki ve makamın şerefi onda oturan kimsenin şerefinden gelir.
Mekke’yi Mükerrem yapan orada meydana gelen manevi olaylar, vahye ev sahipliği yapmış olması, Hz. Muhammed (as) ın orada doğması, büyümesi, orada nübüvvet makamına ermesi, ilk vahyin orada inmesi ve Allah’ın evi Kabe’nin, Beytullah’ın orada bulunmasıdır. Yesrib’i Medine’yi Münevvere yapan Allah’ın elçisi, alemlerin efendisi Hz. Muhammed (as) e kucak açması, bağrına basması ve islam güneşinin oradan yükselmesidir.
İşte bunlar gibi Ramazan ayını mübarek eyleyen, üstün ve faziletli kılan da onda meydana gelen fevkalade üstün ve önemli olaylardır.
KUR’AN BU AYDA İNMİŞTİR
Ramazan ayına şeref veren en önemli şey şüphesiz İslam’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin bu ayda tutuluyor olmasıdır. Öyle ki orucun mutlaka bu ayda tutulması gerekir. Asla değiştirilemez. Herhangi bir sebeple bir gün dahi tutulmamış olsa kaza için bütün bir sene oruç tutulsa onun yerine geçmez, onun sevabına eriştirmez.
Ama Ramazan’ı Ramazan yapan kıymetli, şerefli ve mübarek kılan onu diğer bütün zamanların üstüne çıkaran KUR’AN’dır. Kur’an’ın bu ayda inmesidir.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَىٰ وَالْفُرْقَانِ
Ramazan ayı (öyle bir aydır ki), Kur’an o ay içinde indirilmiştir. O Kur’an, insanları hakka ulaştırır, (O Kur’an’da) hak ile batılı ayırmanın ve doğru yolun apaçık delilleri (vardır). (Bakara, 185)
Bin aydan daha faziletli olan Kadir gecesi bu ayda gizlenmiştir. Kadir gecesini diğer gecelerden ayrı, üstün ve bir ömre bedel hatta ondan daha değerli kılan da yine Kur’an’dır. Zira Kur’an Kadir gecesi inmeye başlamıştır.
اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ ف۪ي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ
Biz onu (Kur’anı) kadir gecesinde indirdik. (Kadir,1)
Yani sevgili dostlar, şu anda kavuştuğumuz Ramazan ayı bir nice güzel hasletleri içinde barındıran oruç ibadetinin gerçekleştirildiği ve insanlara hakkı ve doğru yolu gösteren, dünya ve ahirette saadete ermenin yollarını öğreten Kur’an’ın nazil olmaya başladığı mübarek bir aydır. Bu nedenle rahatlıkla;
Ramazan Oruç ayıdır dediğimiz gibi Ramazan Kur’an ayıdır da diyebiliriz.
Ramazan’da daha nice güzellikler gizlidir,
Ramazan Rahmet ayıdır,
Ramazan Mağfiret ayıdır,
Ramazan Kadir ayıdır, Ramazan sabır ayıdır, şükür ayıdır, fikir ayıdır, zikir ayıdır.
Birlik ve beraberlik, sevgi ve kardeşlik, huzur ve barış ayıdır.
Hayırda hasenatta, iyilikte yarış ayıdır.
On iki ayın gözdesi, Recep, Şaban, Regaip, Miraç ve Beratın müjdesidir.
Recep tohum atma, Şaban sulama, Ramazan hasat ayıdır.
Rızıkta, bollukta ve berekette vüsat ayıdır, aşıklar için menzili maksuduna vuslat ayıdır. Maneviyat pazarında bilene fırsat ayıdır.
Sevgili dostlar!
Farz edelim bir mağaza kampanya başlatmış %70 indirim var, üstelik bir de hediye çeki veriyorlar. Ne yapar bunu duyan insan? Bu fırsatı kaçırır mı? Hemen gider, sepetini doldurur. Çünkü çok karlı bir alış-veriş aklı başında olan niçin kaçırsın.
İşte şimdi bir kampanya var ve kampanyayı başlatan dünya ve ahiret mağazalarının sahibi C. Allah’tır. İlan eden O’nun elçisi Hz. Muhammet’tir. İlan ediyor;
“Ramazan ayı girdimi cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır.”
Kim Ramazan ayında Allah’a inanarak ve sevabını sadece ondan bekleyerek orucunu tutarsa geçmiş günahları affolur.
Ramazan ayında kim gönüllü bir nafile ibadet yaparsa Ramazan dışında farz ibadeti yapmış gibi sevap kazanır. Kim de bir farz ibadetini yerine getirirse Ramazan ayı dışında yetmiş farz eda etmiş gibi sevap kazanır. (Taberani)
Her amelin karşılığı bire ondur, bazen bire yüzdür, yedi yüze kadar çıkabilir. Ama oruç müstesnadır. Oruç benim içindir onun mükafatı da bana aittir. (Yani onun mükafatı daha büyük olacaktır.) (Hadisi kutsi)
Bu kampanyadan istifade edebilmek için akıllı, karını zararını bilen bir insan olarak elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Zira kampanya sürelidir ve sayılı günlerdir geçip gider. Öbür kampanya bir sene sonra açılacak ama ona ancak ömrü olanlar erişebilecek. Maalesef bizim de böyle bir garantimiz yok.
Bunun için orucumuzu aşkla, şevkle ve zevkle tutalım. Namazlarımızı kaçırmadan kılalım. Teravihlerimizi ihmal etmeyelim. Kur’an’ımızı okuyalım, hatimlerimizi tamamlayalım. Mükellef isek zekatımızı hesaplayıp verelim. Sadakayı fıtrımızı ödeyelim.
Haramlardan; içki, kumar, toto, loto bahis, yalan, dolan gibi zararlı alışkanlıklardan uzak duralım. Zira bu ayda yapılan ibadetlerin sevabı nasıl kat kat veriliyorsa Allah korusun kötülüklerin cezası, günahı, vebali de kat kat olur.
“Biz zaten bu ibadetleri uyguluyoruz, bu haramlardan zaten kaçınıyoruz, yapmıyoruz” diyorsanız sizleri tebrik ediyor ve bir tavsiye ile bu yazıma son vermek istiyorum.
Efendimiz (as) “İki günü eşit olan zarardadır” buyuruyor ya, gelin bu Ramazan’da önce yapmadığımız, yapamadığımız bir iyilik tespit edelim ve onu hayata geçirelim. Mesela Kur’an okumayı bilmiyorsak öğrenmek gibi. Biliyorsak her gün bir veya birkaç sahife okumak gibi. Böyle okuyorsak anlamını meal ve tefsirinden okumak gibi.
Çoktan beri ihmal ettiğimiz akraba, arkadaş, eş ve dostları aramak, sormak ve ziyaret etmek gibi. (Tabi Pandemi şartlarını göz önünde bulundurarak. Mesela bu nedenle camiye gitmek ve devam etmek gibi diyemiyorum.)
Veya bu Ramazan’da sevmediğimiz ama bir türlü terk edemediğimiz kötü bir huyumuz varsa onu tespit edip bu ramazanda onu terk edelim. İçki gibi, kumar gibi, sigara gibi…
Şayet istemeyerek de olsa bazen yapıyorsak “Bundan sonra tövbe olsun yapmayacağım. Bundan sonra şaka ile dahi olsa yalan söylemeyeceğim, Hiç kimsenin arkasından hoşlanmayacağı bir şekilde konuşmayacağım, zanla hareket edip kimsenin hakkında kötü düşünmeyeceğim, kesin bilgim olmadan kimsenin hakkında su-i zanda bulunmayacağım, haset etmeyeceğim, kimseyi üzmeyeceğim, incitmeyeceğim, hele hele kin ve düşmanlık yapmayacağım, küs olduklarımla barışacağım” gibi…
Sevgili dostlar inanın işte asıl Ramazan o zaman mübarek olur. Asıl Kadir gecesi o zaman Kadir gecesi olur, asıl Ramazan Bayramı o zaman bayram olur. Haddi zatında iç dünyamız da asıl o zaman huzur bulur. Bireysel ahlakı ve huzuru bulan fertlerden meydana gelen toplum da o zaman erdemli ve huzurlu bir toplum olur. Zaten orucun da bütün ibadetlerin de maksadı budur. Dünya ve ahiret saadeti…
Bu anlamda mübarek, huzurlu, mutlu Ramazanlar ve bayramlar diliyorum. Bir başka konuda buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz.
Yakup ÖZTÜRK
DİB Başkanlık Müftüsü
10.04.2021
