Makale

Hac-Umre Ve Yeni Dostluklar

HAC-UMRE VE YENİ DOSTLUKLAR

Hac ve umre bilindiği gibi hem bedeni hem de mali bir ibadettir. Yani sağlıklı olan ve gidip gelecek mali imkana sahip olan her Müslüman için Hac farz, Umre Sünnet-i müekkededir. Umreye vacip diyen alimlerimiz de vardır. Ömürde bir defa umre yapmak Şafi ve Hanbelilerin tercih edilen görüşlerine göre farzdır.

Hükümleri aynı olmasa da uygulamada biraz farklılık olsa da gayeleri, hikmetleri ve maksatları bir, meyveleri aynıdır.

Her ikisinde de niyet, gaye ve maksat Allah için ibadet etmek, Kabe’yi ziyaret etmek, duaların kabul olacağı mübarek mekanlarda dua etmek, günahlarından tövbe etmek, rücu etmek, istiğfar etmek, af dilemek ve böylelikle günah kirlerinden arınmak, yunmak, yıkanmak ve temizlenmektir. Tabii ki son olarak Allah’ın rızasına ermek, cennetine girmek, cemalini görmektir.

Evet Hacca ve umreye giden Hak yolcularının niyet ve gayesi Allah(cc.) ile yaptığı ahd-ü misakı tazelemektir.

Evet hacının maksadı değişmek, dönüşmek, yeni bir bakış, yeni bir anlayışla hayata yeniden, baştan başlamaktır. Bunun için hacca ve umreye gitmek, gidebilmek kolay bir şey değildir. Hacı gitme iradesi gösterebilmiş ise buna da karar vermiş demektir. Ve her hacının gayesi bundan sonra kalan ömrünü bu karar üzere tamamlayıp emaneti bu hal üzere teslim etmektir. Ne ulvi ne kutsi bir niyet! ne büyük ne güzel bir gaye!

Hiç şüphesiz hac ve umrenin çoğu manevi ve uhrevi olan asli maksatları yanında dünyaya taalluk eden siyasi iktisadi, ahlaki, ferdi ve içtimai birçok faydaları da vardır.

Her birinden bahsetmek yazının hacmine sığmayacağından ben bu yazıda sadece hac ve umre yolculuğunun kazandırdığı yeni dostluklardan bahsetmek istiyorum.

Hac yolculuğuna çıkarken insanı helake sürükleyen serveti, şehveti ve şöhreti geride bıraktığınız gibi canınız ciğeriniz ailenizi, çoluk çocuğunuzu, evlat, ahfad, akraba eş ve dostlarınızı da geride bırakıyor bir anda bunların hepsini terk ediyorsunuz. Bunları çok seviyorsunuz ama Allah’ı ve resulünü daha çok seviyorsunuz. Bu sevginizi fiili olarak eyleminizle ortaya koyuyorsunuz. Hal diliyle “Ya Rabbi! Yıllardır çalışıp kazandığım malımı mülkümü, servetimi samanımı, namımı, şanımı, şöhretimi ve unvanımı çok seviyorum ama seni daha çok seviyorum. Biricik ailemi, evlatlarımı, eşimi, dostumu çok seviyorum ama seni daha çok seviyorum. Bunun için onların hepsini terk edip sana geliyorum, emrine amadeyim, buyur rabbim buyur!” diyorsunuz. Ne muhteşem bir firkat! Ne muazzam bir vuslat!  Ne kadar anlamlı bir ayrılış! ne kadar anlamlı bir buluşma!

Her firkat bir vuslata gebedir. Hacı bu ayrılıştan sonra belki de hiç tanımadığı ve görmediği insanların arasında bulur kendini. Yeni bir çevre yeni bir birleşme ve yeni bir buluşma… Kalpleri Allah ve resulünün aşkıyla çarpan, Beytullah’ı görmek can atanların, Ravzay-ı mutahhara’ya yüz sürmek için sabırsızlananların ve aynı gaye ve ideal uğruna her şeyini terk edip adeta ahirete yolculuğa çıkarcasına Allaha yürüyenlerin birleşmesi ve buluşmasıdır bu buluşma.

Evet selam, kelam, tanışma, muhabbetle başlayan hac yolculuğu ile gönül köprüleri kurulmuş, yeni dostlukların, yeni arkadaşlıkların taşları döşenmeye başlamıştır bile. Otobüste, hava alanında, uçakta, otelde, yemekte, Metaf’ta, Mesa’da, acıda, tatlıda hep aynı yüzler hep aynı simalar…Yaşayanlar çok iyi bilirler ki bu ilk defa bir araya gelen insanlar arasında öyle bir samimiyet oluşuverir ki sanki sen onları yıllardan beri tanışıyorlar sanırsın. Ve bu samimiyet bu dostluk bu arkadaşlık hiç eksilmez hep artar, hiç bitmez hep devam eder, dönünceye kadar değil ölünceye kadar devam eder. Hatta cennette de buluşmak ve görüşmektir tek dilekleri ve duaları. Buna Anadolu’da halkımız arasında hac refikliği denir. Dostluk, arkadaşlık her zaman için çok önemli ve değerlidir ama hac yolunda bir başkadır dostluğun, arkadaşlığın ve refikın önemi. Onun için “Er-refik kable’t tarik; arkadaş yoldan önce gelir” demişler. Yani “yola çıkmadan önce iyi bir arkadaş edinmeye bak”.

Hac ve umrede çoğu zaman yol arkadaşınızı siz seçmezsiniz, tevafuken buluşursunuz. Ama hemen tanışır ve kaynaşırsınız. Değil mi ki Allah bir, Peygamber bir, Kitap bir, gaye bir, hedef bir, sinelerde çarpan yürek bir hemen bir ülfet meydana geliverir, hemen bir muhabbet oluşuverir kırk yıllık dostlar gibi olursunuz. İşte benim Hacılarımız ve hocalarımız için söylemek istediğim budur.  Hakikaten kelimelere dökülemeyen duygular yaşanıyor o kısa zamanda hac ve umre yolculuğunda.

Lehü’l hamd bu sene fetva irşat üyesi olarak gittiğim Umre yolculuğunda tabii ki başta acizane icra ettiğim irşat faaliyetleriyle ihya oldum, mutlu oldum, feyz buldum. Tabii ki yaptığım umre ibadeti, kıldığım namaz ve yaptığım dualarla sürura erdim, sükuna erdim, huzur buldum elhamdülillah.  Ama her hac mevsiminde olduğu gibi, her umre yolculuğunda olduğu gibi bu umre yolcuğu ve görevim esnasında da çok önemli bir kazancım daha oldu. O da yeni arkadaşlar, yeni ahbaplar yeni dostlar … Hep bunu söyleriz “hac ve umrenin en önemli yönlerinden biri de eski dostları buluşturur, yeni dostluklar oluşturur”.

Bu sene de benim için öyle oldu yıllardır görmediğimiz amir, memur, arkadaş, eş ve dostlarla karşılaştık hasret giderdik elhamdülillah. Aynı mekanları paylaştığımız, aynı hizmeti yürüttüğümüz, birlikte yiyip içtiğimiz yeni arkadaşlar, meslektaşlar ve dostlar edindik elhamdülillah. Kimi işinin ehli amir, kimi memur, kimi Kur’an ehli kari, kimi ilim ehli alim, kimi hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi için çalışan her biri birbirinden değerli yeni arkadaşlar ve dostlar edindik elhamdülillah.

Mekke’de de Medine’de de çok kıymetli ekip başkanları hocalarımızın riyasetinde ve yönetiminde disiplin ve düzen içerisinde aynı zamanda aşk ve heyecan içinde yürütülen hizmetlerdeki birlik, beraberlik, sevgi ve kardeşlik havası geride unutulmayacak anılar ve dostluklar bırakmıştır. Sayın Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürümüzün daire başkanları hocalarımızla birlikte Mekke’de ekibimizi teşrifleri, ziyaretleri ve sohbetleri, çiçeği burnunda yeni Mekke Ateşesi hocamızın teşrifleri ve ziyaretleri bizler için ayrı bir sürpriz, ayrı bir moral motivasyon ve mutluluk kaynağı olmuştur.

Herkesin birbirini “duyufu’r rahman” olarak gördüğü, kimsenin kimseyi incitmediği, kimsenin kimseden incinmediği, karşılıklı sevgi, saygı, ülfet ve muhabbetin hâkim olduğu, nezaket ve zarafetin inceliklerine kadar riayet edilen bir zaman dilimi yaşadık bu sene umrede elhamdülillah.

Bir tek ismi eksik bırakırım endişesiyle isimlerini buraya alamadığım, birlikte görev yaptığımız başta ekip başkanlarımız olmak üzere tüm irşat görevlilerine, Rehberlik ve Teftiş Kurulu üyesi müfettişlerimize ve her kademede hizmet üslenen personelimize buradan selam, sevgi, muhabbet ve teşekkürlerimi gönderiyorum. Rabbim bu ve benzeri ulvi görevlerimizde hepimize başarılar ihsan eylesin. Başkanlığımızın en üst seviyesinde bulunan hocalarımızdan en geri hizmetlere kadar bu hizmette dahli olanlardan, emeği geçenlerden, katkısı olanlardan Rabbim razı olsun. Rabbim hepimizin yaptığı umreyi ve yapılan tüm faaliyetlerimizi halis ameller zümresine ilhak eyleyerek kabul eylesin ve rızasına muvafık eylesin.

 

15.03.2023

Yakup ÖZTÜRK

DİB Başkanlık Müftüsü

4. Dönem Mekke-Medine Fetva ve İrşat Ekibi Üyesi

 

Bunlar da hoşunuza gidebilir...